“Seni tanıyan son kişi öldüğünde hiç yaşamamış olacaksın...” genelin çırılçıplak doğru kabul ettiği bu sözü ilk okuduğumda; "hayır, hayır, bu söz bazı nefesler için geçerli değil " demiş ve ilk örnek olarak da rahmetli Aşık Veysel Şatıroğlu'nu işaret etmiştim. Çünkü o müstesna insan, yaşadığı süre boyunca tüm Türkiye, ebediyete intikal ettikten sonra ise Türkiye ile birlikte neredeyse tüm Dünya tarafından tanındı, tanınıyor, tanınacak Aşık Veysel Şatıroğlu!..
İşte geçtiğimiz günlerde, bugün yaşamış olsaydı yüz otuz yaşında olacak olan onu, o değeri, değerimizi rahmetli Aşık Veysel Şatıroğlu'nu yâd ettik İstanbul'un Okmeydanı'nda yer alan Perpa Ticaret Merkezi B-blok konferans salonunda.
On yıldır her ay düzenli olarak tertip edilen "Perpa Şiir Günleri" etkinliği bu anlamda olduğu gibi, şahsım içinde ayrıca önemliydi. Çünkü etkinliğe onun tıpkı kendisi gibi tüm Türkiye'nin tanıdığı torunu Çiğdem Özer hanımefendi de konuk olacaktı!
Aşık Veysel Şatıroğlu'nun torunu Çiğdem Özer'i bu anlamlı etkinliğe davet eden ve söz konusu örnek etkinliğin mimarı sevgili dostum, kalemdaşım ve meslektaşım Erhan Yılmaz'a buradan bir kez daha teşekkür etmem gerekiyor. Var ol Erhan Yılmaz ağabey..
Çiğdem Özer hanımefendi ile otuz küsur yıl evvel, adı İstanbul Adalet Sarayı" olan ve "büyüklüğü" ile övünülen binanın yerinde, bugün maalesef esamesi okunmayan örnek okullardan "50.yıl Çağlayan Lisesi" vardı ve Çiğdem Özer hanımefendi ile o örnek okul vesilesi ile neredeyse yarım asırlık bir okul arkadaşlığımız vardı. Bu sebeple sevgili Çiğdem Özer hanımefendi ile yıllar sonra yeniden karşılaşmak önemliydi şahsım için. Üstelik ben de Sivaslı ve üstelik ben de Şarkışla ilçesinden idim. Benim köyüm Bozkurt ile onun köyü Sivrialan arası da annemin ifadesiyle yürüme mesafesinde.
Bu müstesna güne Çiğdem Özer hanımefendi ile birlikte, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İlyas Dökmetaş hocamız ve rahmetli Aşık Veysel Şatıroğlu'dan en son feyz almış yaşayan bir başka değerimiz, Halk Ozanı Ali Sultan'da hazır bulundular.
Evvelâ Erhan Yılmaz beyin günün önemine binaen yapmış olduğu konuşma, sonrasında sayın Dökmetaş hocamız ve salonu şereflendiren şair ve yazarlar tarafından onun şiirleri yükseldi art arda arşa doğru ve inanıyorum ki ötelerden haberdar idi rahmetli Aşık Veysel Şatıroğlu şu yazdıklarımın yaşandığı salondaki her şeyden ve herkesten. Bir ara Ali Sultan'dan Aşık Veysel Şatıroğlu eserleri dinledik ki, ister inanın ister inanmayın ama ne ben ne de salon doymadık, doyamadık..
Rahmetlinin "Benim sadık yarim kara topraktır" türküsünü tüm salon hep bir ağızdan ve öyle içten söyledik ki, salonda bulunanların "keşke hiç bitmese" dediği, orada olmayıp duyanların ise abartmıyorum; duyduktan sonra "keşke" diyerek delireceği kadar unutulmazdı!
Ben de bir şiirini okudum mu? Evet okudum. Hatta bir de kendi kalemimden bir şiir okudum ki, Çiğdem Özer'in gözleri şöyle diyordu o an; "ah be Samim kardeşim, sana neler etmişler böyle!"
Çiğdem Özer hanımefendi ile o yıllarda bizden sanırım iki sınıf önde olan günümüzün örnek Türk Halk müziği sanatçısı Güler Duman hanımefendi de aynı o okulda 50. Yıl Çağlayan Lisesi'nde yetişti. Ve Güler Duman'da Çiğdem Özer de bugün yetişkin olarak nasıl örnek iseler, o yıllarda da örnek nefeslerdi. Allah ismini hatırladığım hatırlamadığım tüm kardeşlerimin ömürlerini uzun ve bereketli, hayat yollarını ise Lalezar eylesin.
“Seni tanıyan son kişi öldüğünde hiç yaşamamış olacaksın...” sözünü yerle yeksan eden rahmetli Aşık Veysel Şatıroğlu'nu bu yalan küre döndükçe herkes tanıyacak, bilecek ve anlatacak bundan en az onun torunu Çiğdem Özer hanımefendi kadar eminim!
Dedesi adına kurduğu vakıf başkanlığına olduğu gibi daha nelere nelere vakıf da Çiğdem Özer, gün Çiğdem değil onun dedeciği, tüm memleketin ise Veysel babasını yâd etme günü.
Bu müstesna güne vesile olan tüm Perpa Şiir Günleri etkinliği emeklerine teşekkür ediyor, üstadın şu dizeleri ile her birinizi aşkın sahibine emanet ediyorum.
Gün ikindi aksam olur
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın..
Rahmet olsun..
Samim İĞDE
Yorumlar
Kalan Karakter: